16 Nisan 2013 Salı

İngilizce Neden Gerekli


İngilizce bilmek neden önemlidir

Son yıllarda tüm yaş gruplarında İngilizce somut bir gereklilik olmaya başlamıştır. 

Aslında İngilizce dünyanın en çok konuşulan dili değildir. İngilizce Çince ve İspanyolca’dan sonra en çok konuşulan üçüncü dildir. Sadece 400 milyon insan tarafından anadil olarak konuşulmaktadır.

Peki o halde İngilizce’nin önemi nereden kaynaklanmaktadır 

Bu dili bu kadar önemli kılan özellik, diğer dillerin aksine sadece bir coğrafi bölgeyle sınırlı kalmamasıdır. İngilizce, dünyanın her köşesine yayılmış bir dildir. Bu lisan anadil olarak yalnızca Amerika, İngiltere, İrlanda, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve İskoçya’da konuşulmasına rağmen 53’ü İngiliz milletler topluluğuna üye, toplam 73 ülkede ortak veya resmi dil olarak kullanılmaktadır.

İngilizce’nin resmi dil olarak konuşulduğu ülkelerden birkaçı şunlardır: Singapur, Hindistan, Güney Afrika, İrlanda, Tanzanya, Filipinler, Kamerun, Hong-Kong, Jamaika, Kenya, Madagaskar, Papua Yeni Gine, Nijerya, Sri Lanka, Uganda, Zambiya, Gambiya, Malta, Somali, Bahama, Bermuda, Falkland Adaları, Fiji, Gana, Lesoto, Liberya… 

73 ülkede İngilizce’yi konuşan insan sayısı 1 milyar civarındadır. Bu rakama ilaveten bu dilin şu anda 1 milyar kadar insan tarafından da ya öğrenildiğini ya da ikinci yabancı dil olarak kullanıldığını belirtmek gerekir. Buradan da dünyanın hangi bölgesine gidilirse gidilsin mutlaka bu dili konuşan birisiyle karşılaşacağımızı çıkarabiliriz. İşte İngilizce’yi bu kadar önemli yapan sebeplerden birisi budur. Fakat bu dilin önemi yalnızca bununla da sınırlı değildir.

Bu dil aynı zamanda ticaretin, bilimin, havacılığın, denizciliğin, diplomasinin, uluslararası iletişimin, sinema sektörünün ve internetin dilidir. Bu alanların herhangi birinde İngilizce ya kullanılan tek dildir (havacılık ve denizcilik) ya da yüzde 90 oranında hâkim dildir. Bilinen insanlık tarihinde ilk defa bir dil kendisine bu kadar çok kullanıcı ve yaygın bir kullanım alanı bulabilmiştir.

İngilizce nasıl bu kadar tercih edilir olmuştur?

Çoğu insan için bu sorunun cevabı İngilizlerin gerçekleştirdiği sömürgecilik faaliyetleridir. Aslında bu kısmen doğru, fakat aynı zamanda eksiktir de. Zira en az İngilizler kadar dünyayı sömüren, dilini ondan daha fazla insana zorla öğreten, İspanyollar ve Fransızlar gibi başka milletler de vardır. Hatta Fransa İngiltere’nin sahip olduğundan çok daha fazla sömürgeye sahip olmuş ve II. Dünya savaşının sonu olan 1945’e kadar Fransızca dünyanın en çok öğrenilen yabancı dili olmuştur. (Türkçemizdeki yüzlerce kelime Fransızca kökenlidir) Fakat bu yıldan sonra ABD’nin tarih sahnesine çıkışı ve onun beraberinde getirdiği ekonomik ve kültürel etki, İngilizce’nin kaderini esas etkileyen faktör olmuştur. Öncelikle diplomasi alanında Fransızca’nın yerini alan İngilizce, sonra küresel iletişim imkânlarının da gelişmesiyle şu an ki noktaya gelmiştir. İnternetin yaygınlaşması ile de yerini iyice sağlamlaştırmış oldu. 

İnternet’i bizim için önemli kılan şey, bilgiye kolay ulaşma olanağıdır. Bugün dünyada her yıl üst üste konulduğunda 6000 km yüksekliğe erişecek sayıda CD’yi dolduracak miktarda ve aklımıza gelen ve gelmeyen her alanda bilgi üretilmektedir. Bu bilginin yüzde 80’i İngilizce’dir. Bu bilgiye ulaşmak için İnternetin anahtar dili de İngilizce’dir. Dolayısıyla dünyada bu lisana vakıf olmayan herhangi bir insan en başta bilgiden mahrum kalacaktır. Mahrum kalmasa bile birisinin lütfedip bilgiyi o kişinin anadiline çevirmesine muhtaçtır. 

Unutulmamalıdır ki bilgi güçtür ve içinde bulunduğumuz çağın adı da bilgi çağıdır. Demir çağında elinde bir bronz kılıcı bulunan bir kimse nasıl yenildiyse, günümüzde de bilgi üretemeyen ve bir de üretilene ulaşamayan toplumlar kolaylıkla başka milletlerin oyuncağı haline gelmektedir. 

Bugün sadece İngilizce bilen işadamları yurtdışına ihracat yapabilmektedir. Yalnızca İngilizce bilen bilim adamları yayınlarını yurtdışında yayımlayabilmekte ve alanlarındaki gelişmeleri takip edebilmekte, mühendisler yeni teknolojik gelişmelerden yararlanabilmektedir. Yüksek lisans veya doktorasını yapan bir akademisyen internet ortamındaki kaynaklardan İngilizce sayesinde faydalanabilmektedir. Doktor, hâkim ve savcı gibi meslek dallarını icra eden insanlar mesleklerinde daha ileriye gidebilmek için İngilizce’den istifade etmektedir. 

O halde herkesin bir yabancı dili en azından kendine yetecek kadar bilmesi gerekir. 

Bazı ülkelerde İngilizce’nin durumu

Anadili olarak konuşulan yerler haricinde şu anda dünya da en çok İngilizce öğrenen insanın bulunduğu ülke Çin’dir. En çok anlayan ve konuşan insanın bulunduğu ülkeler sırasıyla Hindistan, Çin, Filipinler, Hollanda, Danimarka ve Almanya’dır.

Ülkemizde ise bildiğiniz gibi İngilizce ilköğretim 4. sınıftan itibaren zorunlu olarak verilmektedir. Bunun yanında bazı özel okullar ise bunu 1. sınıftan hatta anaokulundan itibaren vermeye başlamaktadır. Bunun yeterli olmadığını düşünen ülkeler ve insanlar da vardır. Güney Kore de 0–6 yaş arasında çocuklar evde ebeveynleri veya kreşler tarafından ve 6 yaş itibariyle de okullarda devlet tarafından çok yoğun bir İngilizce eğitimine tabi tutulur. 

Günümüzde eğitimli hiçbir insan bir yabancı dili akıcı bir şekilde konuşmaksızın iyi bir işe girememektedir. Buna yüksek lisansını ve doktorasını yapanlar bile dâhildir.

İngilizce artık gerçekten çok büyük bir öneme sahiptir ve bir insana ekonomiden teknolojiye bütün kapıları açabilen bir anahtar konuma gelmiştir. Bu yüzden eğitimine devam eden gençlerin İngilizce derslerine daha çok önem vermeleri gerekiyor. 
Alıntı